Beden Temizliği
İyi ve güzel olanı ifade eden "temizlik" kelimesi, beden ile
ilgili olarak kullanıldığında, çeşitli kirlerden uzaklaşmayı ve paklığı ifade
eder.
İnsan elinin karışmadığı tabiatın
ortak özelliği, temiz olmasıdır. Kara deliklerden temizlikçi mikroorganizmalara
kadar, çeşitli mekânizmalarla en güzel şekilde yerine getirilen görevlerden
biri temizliktir. Bu da gösteriyor ki, fıtrî prensiplerin başında temizlik
gelir. Ölen hemcinsini toprağa gömen kargadan, gözü temizleyen kapaklardan,
yeri süpüren rüzgâr ve tozunu yatıştıran yağmurdan temizlik dersi alınabilir.
İnsan da yaratılış itibariyle temizdir. İnsanlar arasında temizliğe atfedilen
değer dikkat çekicidir. Semavî dinlerin beden temizliği ve su temizliğine
verdiği ehemmiyet büyüktür.
İnsanlığın henüz temizliğin ne olduğunu
tam olarak bilmediği bir dönemde, İslamiyet"in maddî ve manevî temizliği
esas alan inanç sistemi; yüzlerce yıldan beri insanlığın hâlâ ulaşmaya
çalıştığı temizlik ufuklarına ışık tutmuş ve tutmaktadır. Aşağıdaki
âyetler buna güzel bir misaldir:
" Allah çok temizlenenleri sever."
(Tevbe, 108).
"Şüphesiz, Allah tevbe edenleri de sever,
temizlenenleri de sever." (Bakara, 222).
"Elbiseni tertemiz tut. Kötü şeyleri terket"
(Müddesir, 4-5).
İnsanlığın numunesi olan
Zât"ın temizliğini, hadislerine de yansımış buluruz: "Tuhûr, yani
maddî temizlik ve tövbe, imanın yarısıdır." (Müslim, Tahare-1)
Peygamberimiz (sas)"in daha nice ibadete ve beşerî hale ait temizlikle
ilgili beyanları vardır.
Ferdî temizliğin içtimaî önemi
İnsanlar temizliğe riayet etseler de etmeseler
de karşılarındaki kişilerden temiz tutum ve davranışlar bekler. Temiz olma ve
temiz görünme; toplum içinde emniyet, saygınlık, itibar vesilesidir. Toplum içine
maddî temizliğe riayet etmeden çıkan kişilere Efendimiz (sas)"in ikâzı
güzel bir örnektir. Efendimiz (sas): "Sizden biri bana gökten
haber soruyor, halbuki tırnakları uzamış, pislik ve yemek kırıntıları
dolmuştur." ve "Benim yanıma dişleriniz sararmış ve
ağzınız kokar vaziyette gelmeyiniz." (C. Sagîr 2/72) beyanlarıyla
ferdî temizliğin içtimaî yönüne dikkat çekmiştir.
Nasıl bir beden temizliği
Beden temizliği, vücudumuza ait
bazı kısımların temizlik ve bakımı ile elbise, çorap ve ayakkabıların temizliğini
içine alır. Temizliği önem arz eden vücut kısımları şunlardır: eller, ayaklar,
tırnaklar, ağız ve dişler, gözler, burun ve kulaklar, saç-sakal ve avret
bölgeleri.
Genel vücut temizliği
Vücut temizliği derinin kir ve
salgılardan arındırılması için, sabun ve 37-38 oC sıcaklıktaki suyla
yıkanmasıdır. Her gün, değilse iki günde bir, en geç haftada bir defa
yıkanmalıdır. Peygamber (sas)"in hiç olmazsa haftada bir kere vücudun
tamamen yıkanmasını ve her türlü kir, pis kokudan arındırılmasını tavsiye ettiği
bilinmektedir.
Su ile temasın vücudun elektrik yükünü
dengelediği, ılık/sıcak suyla yıkanmanın asabî ağrıları azaltıp giderdiği,
çeşitli romatizmal hastalıklara iyi geldiği, günlük gerginlikleri azalttığı,
ferahlık ve zindelik verdiği, kan dolaşımını uyardığı, cild sağlığına iyi
geldiği bilinmektedir. Bu faydaların bir kısmı, soğuk duş/banyo ile de temin
edilebilmektedir. Soğuk duş alamayanların, hiç olmazsa ılık-sıcak duştan sonra
el, kol, yüz, ayak ve bacaklarını soğuk suya tutmaları faydalı olur. Aşırı
sıcak su ile temas ve aşırı keselenme cild sağlığını bozar.
Temizlenmede herkesin kullandığı havuzlardan
uzak durulmalı, tedavi maksatlı olanlar dışında durgun su ve küvette
yıkanmamalıdır. Uzakdoğu ve Batı"da küvet ve fıçı gibi durgun suda yıkanma
alışkanlığı yaygındır. Temizlik ve sağlık için uygun olanı duş tarzındaki
yıkanmadır.
Dinimizin mühim bir emri olan boy abdesti
(gusül) genel vücut temizliğinin çok önemli bir
boyutudur.
El ve yüz temizliği
Dış ortamla teması ve çok kullanılması
sebebiyle el temizliği önemlidir. Yemekten önce ve sonra, uyandıktan sonra,
gıda işleriyle uğraşırken, yemek hazırlarken, hayvanlara dokunduktan sonra,
bebek ve hasta bakımından önce ve sonra eller yıkanmalıdır.
Yüzün yıkanması; baş ağrılarının
azalmasına, zindeliğe, sağlıklı ve güzel görünüme, baş bölgesinde kan
dolaşımının düzenlenmesine katkıda bulunur. Dışa açık bir uzuv olması hasebiyle
de kirlerden arındırılması tıbbî faydalar sağlar. Yüzle birlikte boynun yıkanması,
beyni besleyen damarların uyarılması sebebiyle son derece faydalıdır.
Ayak temizliği
Ayak sağlığı için, temizlik kurallarının
uygulanması önem taşır. Ayakların her gün yıkanması ve yıkandıktan sonra,
özellikle parmak aralarının iyice kurulanması gerekir. Aksi halde nemli ortam,
mantar enfeksiyonlarının gelişmesine sebep olur. Ayak tırnakları düzenli
aralıklarla kesilmelidir. Parmak aralarının kuru kalabilmesi için ayakkabı
sıkmamalı, çoraplar nem emici olmalıdır. Ayakkabının temizliği de çok önemlidir.
Ayakları terleme eğiliminde olanların, ter ve kirleri ayakkabıya siner; ayak ve
çorap temizlense bile ayakkabı giyilince hemen ayak kirlenir. Bundan dolayı
ayak temizliği, çorap ve ayakkabı temizliği ile desteklenmelidir.
Tırnak temizliği
El ve ayak temizliğinin tamamlayıcısı
tırnak temizliğidir. Tırnaklar düzenli aralıklarla kısa ve yuvarlak şekilde
kesilmelidir. Ancak, tırnak batmasını önlemek için ayak tırnaklarının düz
kesilmesi tavsiye edilir.
Tırnakların muhtemel birer mikrop yuvası
olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Peygamberimiz (sas)"in bu hadisi şu
hususa dikkat çekmektedir: "Ey Ali, uzayan tırnaklarını kes! Zira
zararlı şeyler uzayan tırnaklar içinde barınır." (Deylemî) bu
hadisteki kastedilen zararlıların en azından bir kısmının mikrop olduğu bugün
bilinmektedir. Pis tırnaklı bir elin; ağız, burun, göz ve temas edebileceği
vücut kısımları düşünülürse, nasıl bir tehlike taşıdığı kolayca anlaşılabilir.
Tırnak kesme aralığı genellikle bir hafta
olarak tavsiye
edilir.
Ağız ve diş temizliği
Maalesef ülkemizde; yirmi yaşına gelen
her yüz kişiden 89"unun dişleri çürük, okul çocuklarının % 67"si diş
fırçası kullanmamakta ve yılda her 4 kişiye sadece bir diş fırçası düşmektedir.
Ağız ve diş sağlığının devam
ettirilmesinde, hastalıklardan korunmada, en kolay ve ucuz metot diş
fırçalamadır. Dişler, yemeklerden hemen sonra değil; ağzın asiditesinin normale
dönmesi beklenerek (yemeklerden 1,5 saat sonra) fırçalanmalı ve çok az diş
macunu kullanılmalıdır. Kullanılan fırçanın kılları bozulacağından üç ayda bir
değiştirilmelidir. Fırçalama genellikle diş etinden dişe doğru olmalıdır.
Dişlerde çürük olmasa bile altı ayda bir
dişlerin muayene ettirilmesi uygun olur. Şekerli ve karbonhidratlı besinlerin
yenmesinden sonra, ağzın su ile çalkalanması veya biraz su içilmesi diş
çürüklerinin oluşumunu azaltır.
Efendimiz (sas)"in, ağız ve diş
sağlığı konusundaki hassasiyeti dikkat çekicidir. Efendimiz farz ve nafile
namazlar dikkate alındığında, günde beş-on defa misvak kullanmayı tavsiye
etmektedir. Kendileri farz namazlardan başka, kuşluk namazı kılar ve her
namazdan evvel, namaza durmadan ve abdest alırken, mutlaka misvak
kullanırdı.Efendimiz: "Eğer ümmetime zorluk vereceğinden
çekinmeseydim, her namazın başında onlara misvak kullanmalarını
emrederdim." (Buharî, Cum"a-8; Müslim, Taharet-42), "Misvak
kullanın, çünkü misvak ağzı temizler." (Buharî, Savm-27) buyurmaktadır.
Göz, burun ve kulak temizliği
Gözlerin yıkanması göz damarlarına kuvvet
verir, göz iltihaplarına meyli kırar, göz pınarlarında biriken kirleri
temizler, göze kadar bulaşmış mikropları uzaklaştırır, görme keskinliğini
artırır. Özellikle yorgun gözlerin soğuk su ile yıkanması dinlendiricidir.
Burun içini temizleme, havanın
akciğerlere daha temiz gönderilmesine katkı yapar. Ayrıca nefes almayı
kolaylaştırır, sinüslerin açılarak rahat boşalmasını sağlar. Hava ısıtıcı
sistemin uyarılarak daha düzenli ve tesirli çalışmasına yardım eder. Kulak
kepçesinin temizliğinde de benzeri mülâhazalar söz konusudur. Lakît İbn Sabira
(ra) Peygamber (sas)"e:"Ey Allah"ın Resülü, bana abdesti
anlat." deyince, Nebî (sas): "Abdesti tam/güzel al,
parmakların arasını hilâlle, oruçlu değilsen burnuna suyu iyice çek."
buyurmuştur. (Ebu Dâvud,
Tahâret-55).
Abdest ve temizlik
Yukarıda kısaca temas edilen el-yüz, ağız-burun,
göz, kulak, boyun, ayak temizliğine ek olarak ön kolu da ilâve eden ve gün
içinde tekrarlanan bir temizlik ameliyesi de abdesttir. Hastalıkların çoğunun
ağız ve burun yoluyla bulaştığı düşünülürse, koruyucu hekimlik adına abdestin
yararlarına başkasını eklemeye gerek yoktur. Ayrıca abdest, son zamanlarda önem
kazanan hidroterapi (su ile tedavi) unsurlarının çoğunu ihtiva eder.
Allah belli durumlarda Müslümanlara abdest ve boy abdesti
almalarını emretmiştir: "Ey
iman edenler! Namaza durmak istediğiniz zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar
ellerinizi yıkayın, başınızı meshedin ve ayaklarınızı da topuklara kadar . Eğer
cünüp iseniz tam temizlenin." (Mâide, 6)
Saç-sakal temizliği
Saçların temizliği sağlığı etkiler. Çünkü bazı
enfeksiyon âmilleri ve parazitler, kirli saçlara ve o bölgedeki deriye daha
kolay yerleşir. Saçlı derinin dengesini bozup saçın aşırı yağlanmasına yol
açabileceği için, saçların her gün, mümkün değilse günaşırı, en az haftada iki
defa yıkanması gerekir. Saçlı deriyi ve kıl diplerini, yağlanmayı artıracağı
için mekanik olarak aşırı uyarmaktan kaçınmalıdır. Saç, sakal, bıyık her zaman
taranıp düzeltilmeli ve temiz tutulmalıdır.
Saçların boyanması veya saça kimyevî maddelerin
uygulanması, saçın ve saçlı derinin sağlığını bozabileceği için, bu tip
uygulamalardan kaçınmalıdır. Saçlı deride kan dolaşımının bozulmaması için, çok
sıcak ve çok soğuk havalar dışında başın açık olması faydalıdır. Resûlullah
(sas): "Kimin saçı
varsa, ona ikram etsin!" (Ebû
Dâvûd, Tereccül-3) buyurmaktadır.
Doç.Dr.
Mesut MUTLU- Sızıntı