TEMİZLİK
Temizlik, kişinin maddi ve manevi kirlerden
arınması, iç ve dış dünyasının temiz olması demektir. Dinimizde temizlik, bir
kısım ibadetlerin şartı olduğu gibi, sağlıklı yaşamanın da bir gereğidir. Allah
sevgisini kazanmaya vesiledir. Kur’an-ı Kerim’de, konumuzla ilgili olarak,
“Şüphesiz Allah, tövbe edenleri ve temizlenenleri sever”[1]
buyrulmuş; Hadis-i Şerifte de, temizliğin imanın yarısı olduğu ifade edilerek,
İslam dininin temizliğe verdiği önem belirtilmiştir. Temizlik, maddi ve manevi
temizlik şeklinde iki kısımda ele alınır.
İslâm, bütün beşerî sistemler ve diğer dinî nizamlar
arasında temizliğe en çok yer veren bir dindir. Bütün ibadetler ve her çeşit
dinî hayat temizlik üzerine kurulur. Hadis ve Fıkıh kitapları önce temizlik
bahisleriyle başlar. İslam'ın yarısı temizlik kabul edilir.
Temizlik, gerek maddî
gerek manevî olsun bir müslümanın mutlaka riayet etmesi gereken bir husustur.
Hz. Peygamber (s.a.v) "Namazın anahtarı temizliktir" gibi
beyanlarıyla temizlik olmadan dînî hayatın, dindarlığın mümkün olamayacağını
mü'minlerin vicdanına yerleştirmeye çalışmıştır. Bu durumda maddî manevî bütün
amellerin makbul ve muteber olması temizliğin varlığına bağlanmıştır. Nitekim
hadiste: "Temizlik olmayınca namaz kabul edilmez" denmektedir.
Aslında kabul edilmesi
için koşulan temizlik şartı namaza has değildir. Allah için yapılan her bir
şeyin kabul edilmesi, onun temiz olmasına bağlıdır. İbadet riya ile kirlenirse
makbul değildir. Sadaka, zekât meşru yoldan kazanılmış helâl maldan değilse
aynı şekilde makbul değildir. Yenip içilen şeyler, alınan gıdalar temiz değilse
yapılan duaların, edilen ibadetlerin makbul olmadığı bilinmelidir. Şu halde
kişi, Allah'a layık olabilmek için pek çok yönlerden, maddeten ve mânen temiz
olmak zorundadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder